Meditasyon sizin için zorlayıcı bir eylem olmasın, o meditasyon olmaktan ve özünden çıkar. Bi yola adım attınız, niyetiniz belli olsun. Kendinize kendiniz için bir söz verin. Gerisini önemsemeyin. Mümkünse evdeyseniz, meditasyon yaptığınız yer belli olsun. Hep aynı yerde yapmaya çalışın ki o alan enerjetik olarak hep sizi çağırsın. Cazibe alanı yaratmayı araştırın kendiniz için. Çok çok büyük bi alana da ihtiyacınız yok. Oturabileceğiniz kadar bi alan yeterli. Belki minik bir puja oluşturursunuz. Puja ( sunak ) nıza belki hoşunuza giden bi kaç mum, tütsü, sevdiğiniz objeler ve renkler yerleştirebilirsiniz. Evdeki meditasyon o köşede size ait olan kutsal alanda olsun, mümkün olduğunca. Tabii ki her zaman evlerde olamıyoruz. Önemli olan niyet. Ben havaalanlarında, otobüslerde, metro da çok meditasyon yaptım. İşin güzelliği de burada. Gündelik hayata Mindfulness yaklaşma pratikleri de bu yüzden. Sadece oturmak yetmiyor. Eylem ve edimlerinize de yavaş yavaş adım adım yerleştirmeniz bu yoldaki dönüşümü kolaylaştıracak ve size cesaret verecektir. Bunu bir görevmiş gibi zorla yapmayın. Bu meditasyonun özüne ters düşer. Hiç bir baskı, zorlama, yargı yok. Açık bir farkındalıkla, şefkat ve dostça , arkadaşça Şimdi’yi şu An’ı olduğu gibi ve olduğu haliyle deneyimlemeyi araştırıyoruz. Gözlemci ve tanık olmayı. Başka bi yerde başka bir şekilde olmayı arzulamadan. Arzu acı getirir, bunu hatırlayın. Zihninize gelince, amacımız ordaki düşünceleri durdurmak değildir. Bu imkansızdır. Bağırsaklarınıza çalışmasın demek gibidir. Kalbiniz dursun demek gibidir. Zihnin de işlevi düşünce üretmek. Bunu kabul edin. Zihninizin nasıl çalıştığını anlamayı araştırın ve oradaki içeriklerle özdeşleşmemeyi araştırın. Duygular, düşünceler, anılar, hatıralar, geçmiş hesaplar, gelecek planları vs… İzleyin. Sanki bir sinemada film izliyormuşçasına. Siz koltuktasınız ve film ekranında o anda zihninizdekiler oynuyor. Sadece izleyin. İçeriğe takılmayın. Yargılamayın. Peşlerine takılmayın. Filmin içine girmemeyi araştırın. Bırakın gözyüzündeki bulutlar gibi gelip geçsinler. Meditasyon yaparken zihniniz çok defalar bölünebilir, dağılabilir. Bunun çok doğal ve normal olduğunu hatırlayarak şimdiki an’a geri dönün. Her defasında. İsterse milyon defa bölünsün ve dağılsın, siz nezaketle yargılamadan şefkatle milyon kere an’a şimdi ‘ye geri dönün. Nefes ve beden hep şu an’dadır. Nefese ve bedene geri dönün. Zihninizin her uzaklaştığı anı farkedin. Fark ettiğiniz an tekrar tekrar nefesizine ve bedeninize, evinize, yuvanıza geri dönün. Hareket arzusu yükseldiğinde, bunu da meditasyonunuzdan ayrı düşünmeyin. Bastırmayın. Şefkatle yaklaşıp farkındalıkla hareket etmeyi araştırın. Otomatik , robotlaşmış haliniz gibi değil farkında olarak ve an’da eylemi gerçekleştirin. Ve hareket ettikten sonra da bakın şimdi nasıl nefes ve beden? Çapanız her daim Nefesiniz ve Bedeniniz. Sizi şimdiki an’a bağlayan evinizin kapıları. Sevgiyle kalın. 🌻

PeloKız

Cevap yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.


*