Mükemmeliyetçilik, elinizden gelenin en iyisini olmaya çabalamakla aynı şey değildir. Mükemmeliyetçilik mükemmel yaşar, mükemmel görünür ve mükemmel davranırsak, suçlama, yargılama ve utancın acısından sakınabileceğimize ve ya en aza indirebileceğimize inanmaktır. Bir kalkandır. Mükemmeliyetçilik, aslında gerçekten kaçmamızı engelleyen şey oyken bizi koruduğunu düşünerek her yere sürüklediğimiz yirmi tonluk bir kalkandır.

Mükemmeliyetçilik, kişisel gelişim değildir. Mükemmeliyetçilik, özünde onay ve kabul kazanmaya çalışmakla ilgilidir. Çoğu mükemmeliyetçi başarı ve performansa göre övülerek yetiştirilmiştir. ( notlar, tavırlar, kurallara uyma, insanları memnun etme, görüntü, spor). Mükemmeliyetçilik başkasına odaklıdır- Ne düşünecekler?

Sağlıklı çabayla mükemmeliyetçilik arasındaki farkı anlamak, kalkanı bırakmak ve yaşamınızı kavramak açısından önemlidir. Araştırmalar, mükemmeliyetçiliğin başarıyı engellediğini gösteriyor. Aslında çoğu zaman depresyon, kaygı, bağımlılık ve hayat felcine giden yoldur. Hayat felci, dünyada kusurlu olabilecek herhangi bir şey üretmekten çok korktuğumuz için kaçırdığımız fırsatların hepsini ifade eder. Ayrıca derin başarısızlık, hatalar yapma ve başkalarını hayal kırıklığına uğratma korkusu yüzünden peşinden gitmediğimiz hayallerin hepsidir. Mükemmeliyetçiyseniz, risk almak dehşet vericidir; özdeğeriniz tehlikededir.

Mükemmeliyetçilik şu ilksel düşünceyi besleyen kendine zarar verici ve bağımlılık yapan inanç sistemidir. Mükemmel görünür, mükemmel yaşar ve her şeyi mükemmel yaparsam, acı verici utanç, yargılama ve suçlama duygularını en aza indirebilir veya engelleyebilirim.

Mükemmeliyetçilik, mükemmel diye bir şey olmadığı için zarar vericidir. Mükemmeliyet, ulaşılamayacak bir hedeftir. Ek olarak, mükemmeliyetçilik daha çok algıya bağlıdır; mükemmel olarak algılanmak isteriz. Aynı şekilde bu da ulaşılamaz bir şeydir; denemeye ne kadar zaman ve enerji harcarsak harcayalım, algıyı kontrol etmenin bir yolu yoktur.

Mükemmeliyetçilik bağımlılık yapar, çünkü her durumda utanç, yargılama ve suçlama hissettiğimizde, çoğu zaman yeterince mükemmel olmadığımız için böyle olduğuna inanırız. Dolayısıyla, mükemmeliyetçiliğin hatalı mantığını sorgulamak yerine, mükemmel yaşama, görünme ve her şeyi mükemmel yapma arayışımızı daha da derinleştiririz.

Utandığımızı, yargılandığımızı ve suçlandığımızı hissetmek ( ve bu duyguların korkusu) insan yaşamının gerçekleridir. Mükemmeliyetçilik aslında bu acı verici duyguları hissetme olasılığını arttırır ve çoğu zaman kendini suçlamaya götürür; Benim hatam. Böyle hissediyorum çünkü yeterince iyi değilim.

Mükemmeliyetçiliğin üstesinden gelmek için evrensel utanç, yargılama ve suçlama deneyimlerine karşı savunmasızlıklarımızı kabul edebilmemiz, utanca karşı direnç geliştirebilmemiz ve özduyarlılık gösterebilmemiz gerekir. Kendimize karşı daha merhametli ve sevgi dolu olduğumuzda ve utanca karşı direnç göstermeye başladığımızda kusurlarımızı kucaklayabiliriz. Gerçek armağanlarımızı kusurlarımızı kucaklama sürecinde buluruz; cesaret, merhamet ve bağlantı.

Kaynak: Brene Brown, Mükemmel Olmamanın Hediyeleri

Cevap yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.


*